Amon-Ra
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

PS2 - Shadow of the Colossus

Aşağa gitmek

PS2 - Shadow of the Colossus Empty PS2 - Shadow of the Colossus

Mesaj tarafından Vegeta Cuma 27 Şub. 2009, 18:34

PS2 - Shadow of the Colossus Scib5
İco'nun yaratıcılarından yine olağanüstü bir yapım. Sevdiğiniz kişinin hayata dönmesi size bağlı.


‘’ Onu herşeyden çok seviyorum, kendi hayatımı feda edecek kadar. Gerekirse bütün gezegeni dolaşırım, muhakkak herhangi bir yerde onu yeniden canlandıracak güç bulacağım. Buna inanıyorum, onu yeniden hayata döndüreceğim. Hadi Argo yola çıkıyoruz.. ’’

Esasında bu yapımı anlatmak benim için çok önemli ve değerli. Çünkü son zamanlarda bu denli başarıyla geliştirilmiş ve oyundan çok sanat eseri gibi hazırlanmış bir proje, yok denecek kadar az. Şahsen bu yapımı uzun zamandır bekliyordum. Bilmeyenler olduğunu farz edip baştan söylemekte fayda var. Shadow Of Colossus, Ico gibi Playstation 2 dünyasında efsane olan ekibin geliştirdiği bir yapım. Ico gibi klasik statüsüne erişmiş bir projeden sonra açıkçası, SoC (Shadow Of Colossus) hakkında fazla bir teredütüm yoktu. Sonuçta herşeyin mükemmel olacağını, uzun süre başından kalkamayacağım bir yapım olacağını tahmin ediyordum. Tahminlerim boşa çıkmadı. Aksine karşımda o kadar iyi bir oyun duruyordu ki ‘’acaba bu next gen mi? ’’ diye aklımdan geçirmedim değil.
SoC’a başladığınızda sinematik bir demo sizleri karşılıyor olacak. Burada yöneteceğimiz karakterin sevdiği kişinin cansız bedenini yanına alarak, en yakın dostu olan atı Agro ile yolculuğuna şahit oluyoruz. Dağları, taşları birer birer aşıp ucu sonu belli olmayan bir araziye gelen kahramanımız burada devasa büyüklüğünde olan kalenin içine giriyor. Geldiği yerin neresi olduğunu çözmeye çalışırken, birden tanrısal bir sesin bize doğru seslenmesini duyuyoruz. Ses bize evrenindeki 16 devi öldürmemiz halinde, sevgilimize hayat vereceğini söylüyor. Teklifi kabul eden kahramanımız, kız arkadaşının gözlerine son bir kez bakıp bu zor göreve başlamış oluyor. Oyunumuz da kullanabileceğimiz 2 silahın yanında bir de kadim dostumuz, atımız Agro var. Ok ve kılıçtan oluşan silah setimizle birbirinden zorlu devleri yenmeye çalışacağız. Başta zor gibi görünsede özellikle kılıcımızın oldukça güçlü özellikleri olduğu gibi devlerin belli bir süreden sonra korkulu rüyası haline geliyor. Ayrıca bu sınırsız Dünya’da kaybolmamamız için bize bir nevi rehberlik yapıyor. Kılıcımızı yukarı doğru kaldırdığımızda nereye gideceğimizi tepesinden çıkan ışık sayesinde anlayabiliyoruz. Bir nevi Grand Theft Auto serilerindeki ok işaretinin daha fantastik hali diyebilirim.
Birkere bu yapımda canavarlar, tehlikeli kuşlar veya zombiler görmeyeceksiniz. Hedefiniz sadece 16 farklı dev. Bunların nerede saklandığını, kılıcınız yardımıyla bulduktan sonra geriye tek tek hepsini ortadan kaldırmak kalacak. Tabi bu düşünüldüğü kadar kolay bir durum değil. Bütün devlerin kendilerine has özellikleri ve zayıf noktaları var. Bunlar kılıcınızın ucundan çıkan ışık sayesinde beliriyor. Yapmanız gereken devlerin hassas bölgelerine kılıcınızı sokmanız ya da okunuzu fırlatmanız. Böylelikle canları yanıyor ve sizin lehinizde olan hareketler yapıyorlar. Mesela, karşılaşacağınız bir dev ayak tabanında yer alan hassas bölgesine vurunca yere doğru eğilmek zorunda kalıyor. Böylelikle bu koca mahlukatın üzerine çıkma fırsatımız oluyor. Genellikle bütün devlerin vücutları kıllarla kaplı.
Yapmanız gereken bunlara tutuna tutuna ilerlemek ve zayıf noktaları bulmak olacak. Neredeyse bir apartman boyunda ve sürekli hareket halinde olan bir şeyin üzerinde bunları yapmak hiç de kolay değil. Bir kere üzerine çıktığınızı anlayıp hemen sağa sola güçlü bir şekilde hareket etmeye başlıyorlar. Ayrıca karakterimizin belli bir enerji seviyesi var. Eğer bu yaratıkların üzerinde düz bir alan veya dinlenmemizi sağlayacak bir yer bulamazsak, kahramanımız hemen yere düşüveriyor. Devlerin üzerinde ilerlerken muhahkak gözünüz enerji çubuğunuzda olsun. Yoksa sevgiliniz hayata dönmeden siz onun yanına gidersiniz(!) Bu koca yaratıkların hassas bölgelerini bulmanız dışında bazılarını yok etmeniz için taktikler belirlemeniz gerekecek. Burada yapmanız gereken ortamı iyice analiz edip, ona göre saldırmak. Zaten devlerin hareketlerine göre belli bir süreden sonra ne yapacağınızı veya nasıl bir yol izleyeceğinizi çözüyorsunuz. Önemli olan bu süreçte yara almamanız çünkü karşınızda duranlar hiç de dost canlısı değiller. Bazıları yumruklarıyla, bir başkası neredeyse Boğaz Köprüsü büyüklüğünde olan kılıcıyla size saldırıyor. Eğer yeterince hızlı olamazsanız alacağınız darbeler sonucu hemen can veriyorsunuz. Bu yüzden taktiğinizi belirlerken olabildiğince hızlı olun. Zaten atınız bu konuda en büyük yardımcınız oluyor. İster hızlı ister yavaş bir biçimde Agro’yu kontrol edebiliyorsunuz.
SoC’un yapay zeka olarak ne eksiği ne fazlası var. Bir devin alanına girdiğiniz andan itibaren onun saldırılarına maruz kalıyorsunuz. Gözünü hiçbir zaman sizden ayırmadığı gibi sürekli sizi tehdit ediyor. Bazı yaratıklar ise yapacağınız hareketlere karşı tepki veriyorlar. Bu da genellikle uçabilenlerde meydana gelebiliyor. Okunuz yardımıyla onları vurup dikkatlerini üzerinize çekiyorsunuz. Tabi bunları yapmadan önce taktiğinizi iyi belirlemeniz lazım. Bunun dışında genel olarak oyun çok zor değil. Kendini tekrar etmiş gibi görünse de, sonuçta hepsinin birbirinden farklı özellikleri olduğu için hiçbir zaman sıkılmıyorsunuz. SoC’da yer alan devlerin sıra numaraları ve adları ise;
1-) The Ogre
2-) Seaside Cave
3-) Sleeping Giant
4-) The Horse
5-) The Bat
6-) Temple Giant
7-) Thunder Ripple
8-) Wall Shadow
9-) Dry Lake Sleeper
10-) Earthshaker
11-) Flame Guardian
12-) Silent Thunder
13-) Traildrifter
14-) Destruction Luster
15-) Fallen Sentry
16-) The Fınal Colossus

Yazımın başında söylediğim gibi oyunumuzda yukarıda saydığım 16 devden başka yaratık bulunmuyor. Bu yüzden geniş arazilerde yol alırken, olabildiğince hızlı olabilirsiniz. Karşınıza kötü niyetli başka bir canavar çıkmayacak. Yaratıkların en hassas yerleri genellikle başlarında oluyor. Bu da çıkabileceğiniz en yüksek yer demek. Amacınız zayıf noktasına güçlü bir şekilde kılıcınızı saplamak olmalı. Son yaratığı saf dışı ettikten sonra herşeyin bittiğini sanmayın. Ana menüde açılan Hard mode ile daha zor bir seviyede oynayabilmeniz mümkün. Burada her dev ile büyük bir mücadeleye dalacaksınız. Şahsen normal olarak oynadıktan sonra bu bölümde çok zorlandım. Bir hayli uğraştırdı ve yordu beni.
Gelelim yapımımızın grafiklerine. Leonardo Da Vinci’nin Monalisa’sını düşünün ya da Beethoven’nın 9.senfonisini. Bu sanat harikası eserler gibi SoC’da kendi türünün tek örneği diyebilirim. O kadar estetik ve tasarım harikası bir proje ki, oynarken sizi bambaşka hayallere daldırabiliyor. Öncelikle atmosferin yaratılmasında muhteşem bir iş çıkartılmış. Çevrede görülen ağaçlar, çiçekler, dağlar, kuşlar, dereler ve daha nice öğeler çok gerçekçi. Oyuna o kadar iyi adapte edilmiş ki bazen oynamayı bırakıp etrafı gezmek istiyorsunuz. Bunun yanında ışıklandırmalar, gölgeler, kaplamalar kısaca grafik anlamında aklınıza gelebilecek herşey mükemmele yakın. Karakterlerin modellemesi bir Half Life 2 ya da Doom gibi olmasa da kendine has bir stilde yaratılmışlar. Ico’yu düşünün, sahip olduğu grafikleri ve atmosferi aklınıza getirin. İşte bu yapıma Ico’nun fazlaca geliştirilmiş hali diyebilirim. Her yerde yanımızda olan, karakterimizin en iyi dostu olan atımız Agro’yu ele alalım. Ben daha önce hiçbir oyunda gerçeğe bu kadar yakın bir at modellemesi görmedim. Hareketleri, koşması ile gerçeğinden ayırt etmekte zorlanacaksınız. Şimde belki de grafiksel olarak oyunun kalbi olan devleri inceleyelim. Kısaca özetlemek gerekirse gözlerinize inanamayacaksınız. Karşınızda apartman veya gökdelen boyunda bir dev görürseniz tepkiniz ne olurdu? İşte bu oyunla hayaller gerçeğe dönüyor. İnanılmaz derecede detay ve modellemelere sahip yaratıklarımızı görünce fazla korkmayın. Sadece Kaçınnn! Ben genel olarak SoC’da ışıklandırma efektlerini çok beğendim. Genelde mükemmele yakın tasarlanan yapımda en göze çarpan özellik bu oldu. Ayrıca frame rate olarak fazla bir düşme olmadığı gibi, bu kadar iyi tasarıma sahip bir oyunun yavaşlamadan çalışması, yapım ekibinin programlama başarısı olarak göze çarpıyor. God Of War’dan sonra Playstation 2’nin iyi bir program bilgisiyle hala neler yapabileceğini de böylelikle anlamış oldum.
Ses ve müzik bakımından oyun grafiklerde olduğu gibi mükemmele yakın. Özellikle müzikler çok kaliteli ve oyunun atmosferine katkıları oldukça fazla oluyor. Fantastik bir dünyada atınız ile yol alırken, fonda çalan parçalar ile şevke gelmemeniz elde değil. Sony zaten oyunlarında müzik ve ses özelliklerine çok önem veriyor. Bu yapım ile yine son derece güzel bir iş çıkarmışlar. Ses efektleri olarak oyunda, önce çıkan devler oluyor. Yürümeleri, homurdanmaları, bağırmaları gibi her yaratığın kendine has özelliği var. Bunları yaptıklarında eğer iyi bir ses sisteminiz de varsa korkma ihtimaliniz oldukça yüksek. Gerçeğe çok yakın olan bu özellikler ile atmosfer bir kez daha güçlü bir yardımcı kazanıyor. Ayrıca karakterimizin atını çağırırken ‘’Argoooo’’ diye bağırması oldukça eğlenceli.
Shadow Of Colossus son dönemlerde çıkan en kaliteli yapımlardan biri. Özgün oynanışı ve teknik olarak farklılığıyla öne çıkıyor. Ico gibi bir projeye imza atan ekibin ellerinden çıkan bir yapım. Kamera açıları hiç problem çıkarmadığı gibi bize çok yardımcı oluyor. Özellikle sinematik açı çok iyi düşünülmüş. Bunu kullandığımızda, kamera karakterimizin etrafında çeşitli varyasyonlarda yer alabiliyor. Devler ile karşılaştığınızda sürekli kamerayı kontrol etmelisiniz. Şu anda sadece Playstation 2 platformunda olan yapımı bütün konsol severlere öneriyorum. Umarım böyle projeler sıkça karşımıza çıkar.
artılar:
Eşsiz bir atmosfer, hikaye, grafikler, oynanabirlik
eksiler:
Oyunda eksi bir yön bulmak çok zor. Bazı devler oldukça zor olduğu için sinir krizi geçirme şansınız olabiliyor
ALINTIDIR...


screenshots:
PS2 - Shadow of the Colossus Shadow-of-the-colossus-20051017033226242-000 PS2 - Shadow of the Colossus Shadow%20of%20the%20colossus%20bso%20photo1

ps2 nin varsa şiddetle tavsiye ediyorum Smile
Vegeta
Vegeta



PS2 - Shadow of the Colossus Redstar5

Erkek
Mesaj Sayısı : 253
Yaş : 34
Nerden : istanbul
İş/Hobiler : Öğrenci
Kayıt tarihi : 08/02/09
Rep Gücü : 1033
Ruh Hali : PS2 - Shadow of the Colossus Keyifs10
Uyarı Yok

https://amon-ra.forum.st/forum.htm

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz